#Tebrikler!#
Başta gençler olmak üzere isteyen herkes için mükemmel fırsatlar sunan dijital dünyada sizi hayallerinize götürecek çok büyük projelerle tanışmak üzeresiniz.
Ben Burhan Cebeci. Girişimci Bir Akademisyenim.
NEDEN GELİRİNİZİ ARTTIRMAK İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAK ZORUNDASINIZ?
Çünkü bir kaç istisna dışında dünyanın her tarafında uygulanan kapitalizm, yani sermaye ve üretime dayalı ekonomi modeli, güçlü olan kazansın mantığı ile hareket ettiği için, maalesef zengini daha zengin yaparken, orta sınıfı fakirliğe, fakiri de açlık sınırının altına itmektedir. Dar gelirli insanların alım gücü sürekli olarak azalmakta, yükselen fiyatlar karşısında finansal zorluklar yaşayanlar borç batağına sürüklenmektedir. Geliriniz giderlerinizi karşılamaya yetmiyorsa mecburen borca giriyorsunuz. Ülkemizde 40 milyonun üzerinde kişi ihtiyaç kredisi veya kredi kartı sebebiyle borçlanmış, adeta bankaların kölesi olmuş durumda. Ne yazık ki; bu da toplumun büyük bir kesiminin mutsuz bir hayat yaşamasına sebep olmaktadır. Bu şartlar altında asgari yaşam standartlarından taviz vermemek için gelirinizi arttırmanın, ek gelir elde etmenin bir yolunu bulmaktan başka bir çareniz yok. Aslında herkes ek gelir peşinde. Mesela öğretmenlerin maaş karşılığı ders yükü 15 saat iken ek ders ücreti almak için 30 saat girerler. Aynı şekilde hafta sonu tatil olduğu halde kurslarda ders verirler sırf biraz daha ek gelir kazanayım diye. Akademisyenler de aynı şekilde üniversite veya açık öğretim sınavlarında görev alarak ek gelir kazanırlar. Dükkan işleten bir çok memur veya işçi biliyorum. Bir süpermarket sahibi çok kazanıyor olsa bile, gidip bir iki tane daha açıyor. Hatta bununla yetinmeyip Türkiye'nin her sokağına şube açıyorlar, kırk yıldır o sokakta hizmet veren ve kıt kanaat geçinmeye çalışan bakkal amcanın iflas etmesine sebep oluyorlar. Kapitalizmin toplumu getirdiği durumu aşağıdaki görsel özetlemektedir.
Kapitalist sistem sizi nereye götürüyor? Kum saatinin altında mı olacaksınız, yoksa üstünde mi? Seçim sizin.
Herkes Zengin Olmak İstiyor Ama Çok Az Kişi Bunun İçin Harekete Geçiyor
Görüştüğüm kişilere zengin mi yoksa fakir mi olmak istediklerini sorduğumda herkes zengin olmak istiyor, ama sadece lafta, icraata gelince iş farklı boyut kazanıyor. Nasıl bir iş aradığını sorduğumda ise sabit maaşlı, sigortalı bir işte çalışmak istiyor. İşte burada film kopuyor, bu çelişkiyi anlamakta zorluk çekiyorsunuz. Çünkü sabit maaşlı bir işte çalışarak zengin olan, hatta bırakın zengin olmayı finansal sorunlarını çözebilen yok. Oysa hem kendine yetecek, hem de çevresine yardım ederek sosyal anlamda da huzur bulabilmeyi sağlayacak bir zenginlik, eğer doğuştan patron değilse ancak girişimcilik veya sermayesiz ve risksiz ticaret ile mümkün. Nitekim her geçen gün yeni zengin olan bir girişimcinin hikayesini basın ve medyadan duyuyoruz. Bu insanların ortak özelliği maaşlı çalışan olmamaları ve kendi hayallerinin peşinden koşma cesareti olan savaşçı ruhlu insanlar olmaları. Bu kişiler büyük hayaller kuran, ama inandığı bu hayale küçük adımlarla ve sabırla ilerleyen lider ruhlu insanlar. Lider ruhlular, çünkü kendilerini durdurmaya çalışan insanlara inat inandıkları davadan vazgeçmezler, çıktıkları yoldan asla geri dönmezler. Düşerler, ama düştükleri yerden kalkarak her şeye rağmen ilerlemeye devam ederler. Çünkü esas yiğitliğin düştüğü yerden kalkmak olduğunu gayet iyi bilirler ve bir gün mutlaka hedeflerine ulaşırlar.
ZENGİN BABA & YOKSUL BABA
Amerikalı yazar Robert Kiyosaki Rich Dad Poor Dad (Zengin Baba Fakir Baba) isimli kitabında ilginç bir tespitte bulunuyor. Dünya nüfusunun % 95'i para kazanmak için aktif olarak çalışan, fiilen işin başında bulunmak zorunda olan kişilerden oluşur. Bunlar maaşla çalışan işçi veya memurlar ile kendi işyerinde tek başına çalışan kişilerdir. Gelirleri tamamen kendi çalışmalarına bağlı olduğu için çalışamadıklarında gelirleri durur ve ne kadar çalışırsa çalışsın asla belli bir limitin üzerinde kazanamazlar. Bu kesimdeki insanların zengin olmaları imkansız olduğu gibi, her zaman finansal sorunları vardır. Yoksul babanın öğüdü sigortalı bir işe gir çalış, garantili bir maaşın olsun şeklindedir. %5'lik diğer grubu kendi işinin sahipleri, yüzlerce çalışana sahip büyük patronlar temsil eder ve bunların çoğu doğuştan zengin olan, aile şirketlerinin başına geçen kişilerdir. Bu tarafta en çok zengin çıkaran bir grup daha vardır. Bunlar; girişimciler, yatırımcılar ya da tüccarlardır. İyi bir girişimcilik fikri yeterli sermaye ve destek varsa ve pazarlama iyi yapılırsa bir servet kazandırabilir. Doğru sektörde ve doğru zamanda yapılan ticaret de zenginlik vesilesi olabilir. Zengin Baba bu kısımda olmayı öğütler.
#Kim ya da ne olmak istediğine karar ver#
SIFIRDAN İYİ BİR GELİR SEVİYESİNE ÇIKMANIN TEK YOLU GİRİŞİMCİLİKTİR
Esnaf neden iflas ediyor?
Girişimcilikle ilgili hoşa gitmeyen bir gerçek var; ülkemizde girişimcilik projelerinin %70'i ilk 5 yılda sona ererken, dünya genelinde 10 yıl içerisinde sadece %4'ü başarılı oluyor, %96'sı maalesef iflas ediyor. Bu durum başarısız olan kişilerin bu kadar yıl emek verdikten sonra başladıkları yere geri dönmeleri veya belki de bir sürü borçla beraber daha kötü duruma düşmeleri anlamına geliyor. Bu çok acı bir tablo. Asgari ücretle çalışan bir çok kişi ile yaptığım görüşmelerde, bir zamanlar çok iyi durumda olduğu halde iflas edip şimdi bu duruma düştüklerini üzüntüyle ifade ediyorlar. Bu duruma düşmemek için hesabını çok iyi yapmak, çok akıllı davranmak gerekiyor. Özellikle tüccar esnafının iflas etmesinin en önemli sebeplerinden biri e-ticaret sektörü. Esnaf son yıllarda trendi giderek yükselen eticaret karşısında rekabet şansını kaybediyor. Çünkü sattığı ürün internette yarı fiyatına, bazı ürünlerde çok daha ucuza satılıyor. Müşteri dükkanda beğendiği ürünü internetten almayı tercih ediyor. Esnafa kala kala internetten korkan veya kredi kartı kullanmayan bir avuç müşteri kitlesi oluyor.
E-ticaret satış ortaklığı; hiç riski olmayan, eğitim, destek ve küçük bir yatırımla herkesin yapabileceği ve hemen başlayabileceği çok kazançlı bir e-girişimcilik modelidir.